Astım – Sıkça Sorulan Sorular

Astımın tek bir nedeni yoktur. Yani herhangi bir astım hastasına “sizdeki astımın nedeni şudur yada siz şu nedenle karşılaştığınız içim astım olmuşsunuz”” gibi bir açıklama yapmak doğru değildir. Annesinde ve/veya babasında astım ve alerjik nezle olan kişilerde, sigara içenlerde, şişman kişilerde, hava kirliliğine maruz kalan kişilerde astım daha sık görülebilir. Sonuç olarak  astım genlerimizin ve maruz kaldığımız çevre şartlarının etkileşmesi sonucunda ortaya çıkar.

Astım tedavisinde kullanılan en önemli ilaçlar kortizonlardır. Halkın büyük bölümünde kortizonlara karşı büyük bir korku ve önyargı vardır. Astım tedavisinde ağızdan inhalasyon yoluyla kullanılan kortizonlu spreylerin tüm vücudumuzu etkileyerek yan etki oluşturması çok çok nadir bir durumdur ve bu durum genellikle inhaler şekilde olan kortizonların çok yüksek dozda ve uzun süre kullanılması sonucunda ortaya çıkabilir.   Buna karşın kortizonlar ağızdan tablet şeklinde yüksek doz ve uzun süre kullanılınca yan etki oluşturma riskleri çok daha yüksektir. Sonuç olarak inhaler şekilde kullanılan kortizonların önemli bir yan etkisinin olmadığı kabul edilebilir.

Astım ilaçları bağımlılık yapmaz. Kullanıldıkları sürece hastalığa bağlı şikayetleri azaltır, rahat yaşamayı sağlar ve atak geçirilmesini azaltırlar.

Astım solunum yollarındaki uzun süreli bir iltihabi hastalıktır. Bu iltihap mikrobik bir iltihap değildir. Bronşit çok daha genel bir tanımdır ve bronşlardaki iltihabi durum demektir ve daha çok mikrobiktir.

Astımın en önemli şikayeti olan nefes darlığı ve hırıltı özellikle okul öncesi çocuklarda astım dışında da pek çok durumda görülebilmektedir. Bu şikayetleri olan ancak astımı olmayan kişilerin büyüdükçe şikayetleri ortadan kalkabilir ancak gerçekten astımı olan çocuklarda astımın tamamen ortadan kalkması çok beklenilen bir durum değildir. Ancak astımlı olmasına karşın şikayetleri çok azalabilir veya tamamen ortadan kalkabilir. Bu hastalarda özellikle astımı tetikleyen çevresel bir uyaran olduğunda astım şikayetleri tekrar ortaya çıkabilir.

Sulu süpürge gibi araçların amacı çevrede bulunan alerjenlerin özellikle ev tozlarının ortadan kaldırılmasıdır. Bu araçlarla çevrede ev tozlarında bir miktar azalma sağlansa da bu azalmanın astım şikâyetleri üzerine belirgin bir iyileştirici etkisi yoktur.

Duvardan duvara halılar normal halılara göre daha fazla ev tozu barındırabilir. Bu halıların kullanılması astım gelişmesini azaltabilir ancak bu kesin bir bilgi değildir. Bu konuda çok daha fazla çalışma yapılması gerekmektedir.

Anne, baba, amca, dayı, hala ve diğer büyüklerde alerjik hastalık olduğu için çocuklarda kesin alerjik hastalık olacağı söylenemez. Fakat annede veya babada alerjik hastalık, özellikle astım  ve alerjik nezle olmasının çocuklarda alerjik hastalık olmasına yatkınlık oluşturduğu kesindir ve hatta en önemli sebeplerden biridir. Ama tek başına kesin sebep olduğu söylenemez.

Astım Bulaşıcı bir hastalık değildir. Aynı ailede birden çok hastada astım olması genetik ve çevresel faktörlerle açıklanabilir.

Evde rutubet ve küf olması astım riskini ve astım şikâyetlerini arttırmaktadır.  Ancak çok kuru hava da solunum yolarında kurumaya yol açarak öksürük yapabilir. Evdeki nem oranının %50 civarında olması gerekir. Buhar makinelerinin sürekli açık tutularak ortamın çok nemli olması istenen bir durum değildir.

Astımda şimdiye kadar gerek beslenme, gerek çevre şartlarının düzenlenmesi anlamında pek çok alternatif tedavi yaklaşımı geliştirilmeye çalışılmıştır. Temelde alternatif tedavi terimi doğru bir terim değildir. Esas kullanılması gereken terim tamamlayıcı tedavi terimidir. Yani önerilen ilaç tedavilerini kesmeden tamamlayıcı tedaviler kullanılabilir. Bugüne kadar etkinliği kesin olarak kanıtlanmış bir tamamlayıcı tedavi bulunmamaktadır.

Astımlı çocuklarda şikâyetler ilaçlarla kontrol atına alındıktan sonra beden eğitimi derslerine girmelerinde sakınca yoktur. Öncelikle şikâyetlerin kontrol altına alınması gerekir.

İnhaler ilaçlar aracı cihaz olmadan kullanılırsa ilaç daha çok ağız içindeki zarlara yapışır ve esas ulaşmasını istediğimiz akciğerlere daha az gider. Yani etkisi daha az olur. Ağızda daha çok biriktiği içinde yan etkisi daha çok olabilir. Bu nedenle inhaler ilaçlar aracı cihazla kullanılması daha doğrudur.

Astımlı hastalarda alerji varsa, hastalık çok ağır değilse ve şikayetler ilaçlarla kontrol altına alınamıyorsa aşı tedavisi düşünülebilir. Her astım hastası aşı adayı değildir. Bu konuya tecrübeli alerji ve klinik immünoloji uzmanları tarafından değerlendirilmelidir.