ALERJİ NEDİR?

Alerji, vücudumuzun normalde zararsız özelliği olan maddelere karşı anormal yanıtı olarak tanımlanabilir. Alerjen olarak adlandırdığımız bu maddeler ile (ev tozu akarları, polenler, besinler vb) normal insanlar karşılaştığında herhangi bir problem yaşamaz iken, alerjik kişiler bu alerjenleri kendine “tehdit” olarak algılayıp tepki gösterirler. Ve hepimizin bildiği, vücudumuzun farklı organlarında alerjik bulgular ortaya çıkar.

Alerjik reaksiyonlar temelde iki farklı mekanizma ile gelişir

Ani gelişen reaksiyonlar: Bu tip reaksiyonlarda alerjenlere karşı IgE yapısında antikorlar rol oynarlar. Adından da anlaşılacağı üzere alerjenle karşılaşıldıktan sonra dakikalar, en geç bir saat içerisinde bulgular ortaya çıkar. Bu reaksiyonlar daha çok alerjik rinit ve besin alerjisi olan hastalarda görülür. Deri testleri ile semptomlara neden olan alerjenler gösterilebilir.

Geç gelişen reaksiyonlar: Bu tip reaksiyonlarda hücreler (T lenfositleri) rol oynarlar. IgE aracılı değildir. Semptomlar ve bulgular alerjenle karşılaşmadan saatler (24- 48 saat) sonrasında görülür. Alerjik kontakt dermatit ve bazı alerjik hastalıklar bu mekanizma ile gelişir. Deri prik (çizme) testleri bu hastalarda alerjenleri tespit edemez. Ancak yama testleri ile alerjenler tanımlanabilir.

Atopi ve Alerji arasında farklılık var mıdır?

Alerji ve atopi terimleri sıklıkla birbirlerinin yerine kullanılırlar. Oysaki bunlar benzer olmakla birlikte anlamları farklıdır. En yaygın anlayışla alerji, tip 1 aşırı duyarlılık reaksiyonudur. Yani daha önceden duyarlı hale gelmiş bir bireyin duyarlı olduğu alerjenle karşılaşmasını takiben oluşan klinik tablodur.

Diğer taraftan atopi, bir kişinin taşıdığı genetik özellikler nedeniyle alerji gelişimine eğilimli olması halidir. Söz konusu genetik yapı, alerjenlere karşı aşırı immün yanıt vermeyi belirlemektedir.

Alerjiden yakınan çoğu kişi için atopik yapı söz konusudur. Burada “heredite” dediğimiz kalıtım önemli rol oynar ve ailede bir çok kişide alerjik hastalık bulunur. Atopik kişiler, IgE sınıfı antikorları sentezlemeye yani alerjik olmaya genetik olarak yatkındır.