Kreş ve Astım

Astımlı Çocuklarımızın Beklentileri

Günümüzde kreş ve gündüz bakımevleri okul öncesi dönemde çocuklarımız için önemli bir gereksinim olarak karşımıza çıkmaktadır. Hem bakım hem de eğitimsel görevleri olan bu kurumların yapısal özellikleri (fiziksel ve eğitim vb) oldukça titiz bir şekilde belirlenmiş ve sürekli denetim altına alınmıştır. Oysa bu kurumlarımızın ailesinden ilk defa ayrılan çocuklarımızın temel bakımlarını üstlenmenin yanında olası sorunlarına da  yardımcı olmaları gerekmektedir. Özellikle alerjik hastalıklar çocuklarda oldukça sık görülmektedir.

ASTIM çocukluk çağının kronik hastalıklarının en başında yer almaktadır. Ülkemizde kabaca her 10 çocuktan birinde astım olduğunu söyleyebiliriz. Ancak bu yaş grubunda astım yanında benzer bulgularla seyreden daha çok virüslerin neden olduğu solunum yolu problemleri yaşayanların da olduğu düşünülürse destek ihtiyacı olan çocuk oranının çok daha fazla olduğunu söyleyebiliriz.

Kreş zamanı zaten aileler bu konuda oldukça endişe taşımaktadırlar. Hem hastalanmalarını önleme hem de tedavilerinin devamı konusunda beklentileri hiçte haksız değil.

Çünkü astım kontrol edilebilen kronik bir hastalıktır. Kontrolü sağlamak için çocukların ilaçlarını düzenli kullanması ve astımını kötüleştiren tetikleyicilerden de korunması gerekmektedir. Yani çocuğumuzun kreş ya da gündüz bakım evinde geçirdiği sürede hekiminin önerdiği koşulların sağlanması gerekir. Bu yaklaşım ile hem çocuğun hastalığı daha iyi kontrol edilebilir hem de eğitimini aksatmamış olur.

Çevresel koşulların uygun hale getirilmesi yanında astımlı çocuğun düzenli kullanması gereken ilaçları olabilir. Kreş ya da gündüz bakımevinde geçireceği süre içerisinde bu ilaçların kullanımı için personel desteğinin sağlanması gerekir. Astım ilaçları daha çok solunum yolu ile alındığı için kullanımı konusunda eğitim verilmesi gerekmektedir. Kurumda çalışan sağlık personeli ya da yokluğunda belirlenecek sorumlu bir eğitimciye verilecek eğitimlerle bu sorun giderilebilir.

Astımı kötüleşen ya da atak geçiren çocuklar ilk tedavilerinin ardından doktorunun önerisi doğrultusunda geri kalan tedavisine evinde devam edebilmektedirler. Hekim önerisi doğrultusunda kreşe ya da gündüz bakımevine gidebilecek durumda olan çocuklar evde alması gereken tedavilerine de kurumda devam edebilmelidirler. Bu destek çocuğun gereksiz yere devamsızlığını da önlemiş olacaktır. Diğer yandan çalışan anne babaların da işlerinin daha fazla aksatmaması sağlanmış olur.

Bazı ülkelerde bunlara yönelik düzenlemeler yapılmış ve olumlu sonuçları görülmüştür.

Diğer yandan kurum çocuklara ilk yardım konusunda da yardımcı olabilmelidir. Hekim tarafından düzenlenen eylem planı çerçevesinde durumu kötüleşen çocuklara ilk tedavi de kurum içerisinde yapılmalıdır. Gerektiği durumda ilgili sağlık kuruluşuna gönderilmeli ya da aileye bilgi verilmelidir. Bu yaklaşımda bulunabilmek için de astım hastalığı ve klinik bulguları ile ilgili eğitimler  yapılmalıdır.

Astım kontrolünün sağlanmasında aile ve hekim işbirliğinin önemi çok büyüktür. Ancak eğitim ve bakım amacıyla çocuklarımızı gönderdiğimiz kreş ya da gündüz bakımevleri, bu işbirliğinin içerisinde üçüncü ayağı oluşturmaktadır.  Bu nedenle kreşler ve gündüz bakımevlerinin hekimlerin önerileri doğrultusunda düzenlemeler yapması astımlı çocuklar açısından son derece önemlidir.

Kreş ya da Gündüz Bakımevinde Astımlı Çocuklar İçin Neler yapılmalı?

İlk kayıtta çocukların hastalıkları kayıt edilmeli. Çocukların olası sorunlarında nasıl hareket edileceğini gösteren, hekim tarafından verilen eylem planı çocuğun dosyasına konulmalıdır.

Eğitimciler arasından bu konuda sorumlu kişiler belirlenmeli ve tedavi konusunda eğitilmelidir.

Tetikleyicilerden korunma önlemleri

Alerjenlerden korunmak amacıyla çocukların bulunduğu ortamların havası temiz olmalıdır.

Akarlara (mite) karşı önlem almak amacıyla halı, pelüş oyuncaklar, kumaş kanepeler ve yataklar değiştirilmelidir.

Rutubet ve küf oluşmasına izin verilmemelidir. Çocuklarımızın sağlığı açısından son derece olumsuz etkileri bulunmaktadır.

Varsa hamam böceği ve diğer haşerelere karşı önlemler alınmalı. Evcil hayvanlardan özellikle kediler alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Kediye karşı alerjisi olan çocuklar varsa bu hayvanlar kurumdan uzaklaştırılmalıdır.

Havalandırma sistemlerinin bakımları düzenli yapılmalıdır. Bakımı yapılmayan havalandırma sistemlerinden kaynaklı sorunlar çocukların sağlığını olumsuz etkilemektedir.

Hijyen kurallarına uyulması. Bu yaş grubunda çocuklar arasında solunum yolu enfeksiyonları sık görülmektedir. Bulaşmayı önlemek amacıyla hijyen kurallarının (el yıkama ve yakın temas vb) uyulması sağlanmalıdır.

Çocukların ihtiyacı olan ilaç ve ekipmanların bulundurulması

Kurumlarda solunum yolu ile alınan nefes açıcı (bronkodilatör) ilaçlar ve aracı tüpler bulundurulmalıdır. Çocuklara özel ilaçlar ya da cihazlar aileler tarafından kuruma sağlanmalıdır. Bu ilaçların kullanımı ve olası sorunlarda izlenecek tedavileri gösteren hekim tarafından hazırlanmış eylem planı da aile tarafından kuruma verilmelidir.

Daha sağlıklı bir gelecek için yaşam boyu el ele …

Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği