RUS AŞISI ALERJİ YAPAR MI?

İlk kez 11 Ağustos’ta Rusya tarafından duyurulan adenovirüs bazlı bir aşı olan Sputnik V‘in faz 1 ve 2 çalışmalarının sonuçları pekçok tartışmayı beraberinde getirmiştir.

Sputnik V’in dondurularak kurutulmuş formülasyonu, aşının soğuk zincire gerek duymadan uzak yerlere taşınmasına izin veriyor olması nedeniyle önemli bir avantaj sağlarken, soğuk algınlığının yaygın bir nedeni olan adenovirüsle daha önce karşılaşmış kişilerde gelişen bağışıklığın aşıyı etkilemesi de dezavantaj olabilir.

Öte yandan T hücre ile gelişen immün cevabı sağlayıp sağlamadığı konusunda da tartışmalar sürmektedir.
Ancak Sputnik V‘in 20.000’den fazla gönüllü üzerinde yapılan Faz 3 çalışma sonuçlarına göre tüm yaş gruplarında (60 yaş üstü dahil olmak üzere) kuvvetli koruyucu bir etkisinin olduğu gösterilmiştir. Rus aşısı ile ilk dozdan 21 gün sonra aşının etkinliği %91.6 bulunurken, rekombinan adenovirus yolunu kullanarak koruma sağlayan diğer aşıların (Oxford-AstraZeneca, Johnson&Johnson ve CanSinoBIO) tek bir dozdan sonra bile bağışıklık sağlayabildiği gösterilmiştir. Ancak bağışıklık için çok yüksek dozlar gerektiğinden fazla miktarda üretim gerekmektedir.
Diğer adenovirüs vektörlü aşılara benzer özelliği nedeniyle; Sputnik V’in tolere edilebilirliği oldukça iyidir. Aşıdan sonra enfekte olan az sayıdaki gönüllüde hastalık şiddetinin az olduğu, 3 vakada da daha ziyade ek hastalıkları nedeniyle aşıyla ilişkisiz ölüm raporlanmıştır.
Şimdiye kadar yapılan çalışmalarda önceden alerji öyküsü bulunan kişiler dışlandığından herhangi bir ciddi alerjik reaksiyon-anafilaksi- tanımlanmamıştır. Sadece 6 vakada alerjik cilt lezyonları ve alerjik döküntü tarif edilmiştir. Şiddetli yan etki görülmemekle birlikte, içeriğinde bulunan polisorbat 80 nedeniyle, Pfizer-BioNTECH aşışında olduğu gibi anafilaksi riski taşıyabileceğinden, bilinen polisorbat alerjisi bulunan kişilerde aşı yapıldıktan sonra 30 dk süreyle gözlem altında tutulmaları akılda bulundurulmalı.
Dünya Sağlık Örgütünün belirttiği gibi “Hangisi olursa olsun herhangi bir güvenli ve etkili pandemik aşının küresel bir kamu yararı olacaktır”. DSÖ bu tür aşılara dünya çapında hızlı, adil ve eşit erişim çağrısında bulunmaktadır. Bu amaçla DSÖ Rus bilim adamları ve yetkililerle temas halinde ve çalışmaların ayrıntılarını incelemeyi dört gözle beklediğini de belirtmektedir. Sonuç olarak; COVID-19’a karşı halk sağlığı açısından böyle bir acil duruma karşı ne kadar hızlı önlem alınması gerekiyorsa, aşı üreticilerinin de üretimlerini en yüksek kalite, güvenlik ve etkinlik standartlarda sürdürmesi zorunludur.