Covid-19 Tedavisi Hakkında Bilinenler

Covıid-19 Tedavisi

Dünyada 200’e yakın ülkede COVID-19 hastalığının görüldüğü bildirilmektedir. Bu çapta bir pandemi yaratan hastalık karşısında elbette en önemli silahımız, hastalıktan korunmak için tedbir almak olmalıdır.

Ancak virüsü alıp hastalığa yakalananlara oksijen gibi, solunum cihazı gibi destekleyici tedavi yanı sıra ilaçlar da kullanılıyor. Henüz etkileri kanıtlanmış olmamakla birlikte COVID-19 hastalığının tedavisinde pekçok ilacın adı geçiyor. Bazıları virüsü yok etmek, baskılamak için üretilmiş ilaçlar, bazıları immün sistemimizin virüsle savaşmasına yardım eden ajanlar, bazıları ise kimi insanlarda abartılı çalışan immün sisteme “dur bakalım bi sakin ol”  diyerek onu düzgün çalışması için teşvik eden ajanlar.

Dünyada ve Türkiye’de tedavi programlarında yer alan bu tedavi ajanları hakkında sizlere kısa bilgiler vermek istiyoruz.

  1. Virüse yönelik ilaçlar (Antiviraller) : Daha öce başka viral hastalıklarda başarılı olmuş ilaçlar bu hastalıkta da deneniyor. Mesela AIDS hastalığında kullanılan Kaletra (Lopinavir/Ritonavir), yine Ebola hastalığında kullanılan Remdesivir, MERS’de kullanılan Ribavirin ve yakın zamanda  ülkemize getirtildiğini duyduğumuz Favipiravir, yine tedavi protokollerinde adı geçen Arbidol (Umifenovir) antiviraller grubunda yer alıyor. Favipiravir ve Kaletra halen yoğun bakımda olan kritik hastalara uygulanıyor.
  2. İmmün sistemimizi düzenleyen ilaçlar (immün sistemimize yardımcı olan ve/veya abartılı yanıt vermesini önleyen ilaçlar): İmmün sisteme yardımcı olan ilaçlar arasında en çok adını duyduğumuz İnterferon, C vitamini, azitromisin ve hiperimmunglobulin serum Normalde immün sistemimiz virüs enfeksiyonları ile savaşmak için kendisi interferon üretiyor. Virüsların yaptığı hastalıklar sırasında dışarıdan vücuda verilmesi immün sistemimize destek olabiliyor. Ancak COVID-19 da kullanıldığında etkili olmadığını bildiren yayınlar var. Üstelik nebulizatör denen cihazla solunum yolu ile verildiği için bu tedavi sırasında etrafa virüs de yayılabilir. Azitromisin ise aslında bir antibiyotik olduğu halde başta interferonu arttırması gibi pek çok etkisi ile immün sistemin virüslerle olan savaşında ona yardımcı olan ve immün sistemi düzenleyen ilaçlar arasında yer alıyor. Zaten hastalara ilk başlanan ilaçlar arasında yer alıyor. Yine bugünlerde ülkemizde de çalışmaların başladığını duyduğumuz hiperimmunglobulin serum tedavisinin bu hastalıkta çok yararlı olacağı öngörülüyor. Tetanozda, hepatitte zaten yıllardır kullandığımız bu yöntemde hastalığı geçirmiş kişilerden alınan serumlar toplanıp sterilize edilerek COVID-19’lu hastaya veriliyor.

Bu hastalıkta en çok korkulan tablo olan sitokin fırtınası, aslında immün sistemin bu virüse karşı abartılı yanıt vermesi sonucu ortaya çıkıyor.  İmmün sistemimizin mikrobu yok etmek isterken ölçüyü fazla kaçırıp hayati organlara zarar vermesi adeta “pire için yorgan yakması” olarak tanımlayabiliriz.   Sitokin fırtınası için immün sistemde görev alan sitokinlerin etkileri azaltan ilaçlar, sıtma ilaçları ve mezenkimal kök hücre tedavisinin adı geçiyor. Mesela sitokin fırtınası için önerilen Tocilizumab, immün sistemde görev alan bir sitokin olan IL-6’nın baskılayıcısı olarak biliniyor.  Yine adını sıkça duyduğumuz sıtma ilaçlarının immün sistemi düzenleyici etkileri var, ayrıca virüsün hücre içine alınmasını engellediği için koruyucu olduğu da iddia ediliyor. Zaten sıtma ilaçlarından hidroksiklorokin ülkemizde de pozitif hastalara hemen kullanılmaya başlanıyor. Mezenkimal kök hücre tedavisinin ise kesin kanıtlar olmasa da ağır hastalarda immün sistemi regüle etmek ve akciğer hasarını azaltmak için kullanılabileceği düşünülüyor.